Patara

Patara Plajı

Patara, Antalya-Kaş ve Muğla-Fethiye ilçeleri arasında bulunan ve Likya Uygarlığı dönemine ait antik bir kenttir. İnce kumu ve çölü andıran manzarası ile Türkiye’nin en uzun ikinci plajı olma özelliğine sahiptir. 12 kilometre boyunca uzanan ince kumu ve ziyaretçilerine sunduğu eşsiz manzarası ile her yıl binlerce insanı kendine çekmektedir. Özellikle Likya yürüyüşü yapmak isteyenler Patara antik kentini ve plajını mutlaka yolculuk güzergahlarına eklemelidirler. 

Yakın zamanda yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bulunan seramik parçaları ve paralar ile Patara tarihinin aslında çok daha eskilere dayandığı anlaşılmıştır. Güneş tanrısı Apollu’nun da burada doğduğu söylenir. Patara’da bulunan tapınağın da güneş tanrısı Apollo için yapıldığı tahmin edilmektedir. Dünyanın en önemli medeniyetlerine ev sahipliği yapan bu yerin tarihini anlayabilmek kültürel birikiminizi geliştirmek içinde önemli bir ziyaret  olacaktır. Bunun yanında muhteşem gün batımı ve kumsalı ile ziyaret ettiğiniz yerler arasında unutmayacağınız fotoğraflarla anılarınız arasında yer alacak. 

Patara’da denize girip güneşlenmenin yanında yapabileceğiniz birçok farklı aktivite de bulunmaktadır. Geniş plaja sahip olması ve kuvvetli rüzgarı sayesinde sörf yapmak isteyenler için mükemmel bir ortam haline gelmektedir. Ayrıca derin tarihi ve antik kalıntıları  ile sizi tarihte bir yolculuğa çıkaracak antik yerleşim özelliğine de sahiptir. Bu sayede hem eğlenecek hem de bu bölge hakkındaki bilgilerinizi derinleştirebileceksiniz. Doğal güzelliğe sahip bu uzun plajda masalsı bir diyarı anımsatan gün batımı eşliğinde uzun yürüyüşler de yapabilirsiniz. Ziyaretiniz sırasında çekeceğiniz mükemmel fotoğraflarla bu deneyiminizi farklı insanlarla paylaşma şansı da yakalarsınız. Plaj, ince kumun geniş bir alan kaplaması sayesinde çöl görüntüsüne sahiptir. Bu özelliği ile birçok Yeşilçam filminin de sahnelerinde yer almıştır. 

Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti, Likya tarihinde önemli bir yere sahiptir. Fethiye ve Kalkan ilçeleri arasında Xanthos vadisinin güneybatı ucunda Ova beldesi girişinde bulunan Gelemiş köyünde yer almaktadır. Eski dönemlerde gerçekleştirilen Likya toplantıların bu antik kentte yapıldığı rivayet edilir. Antik kentin büyük bir alanda bulunması nedeniyle geniş bir zaman ayırıp yürüyüş yapmaya hazır olmalısınız. Bugün bile arkeolojik açıdan önemini hala korumakta ve bu alanda yapılan çalışmalar devam etmektedir.

İ.Ö 3. yüzyıl Hitit dönemine ait metinlerde bu yerin ismi ‘Patar’ olarak geçmektedir. O dönemden itibarenden ismini korumuştur. Xanthos vadesinden denize açılan kapı konumunda bulunması nedeniyle önemli ve stratejik bir konuma da sahip olmuştur. Patara ismi ise Likyalılara ait yazıtlarda ve paraların üzerinde geçmektedir. 

Patara antik kentini gezmek isterseniz içerisinde Meclis Binası, Amfi Tiyatrosu, Hamamlar, Tapınaklar ve deniz feneri gibi tarihi yapılar bulunmaktadır. 

Burada bulunan antik deniz feneri, dünyanın ayakta kalmış en eski deniz feneri konumundadır. M.S 60 yılında Roma İmparatoru Neron tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Topraklarımızda yaşayan farklı medeniyetlerin tarihlerinin anlaşılması adına bu yapılar günümüzde yapılan araştırmalara ışık tutmaktadır. 

Patara’nın Ev Sahipleri: Caretta Carettalar 

Plajın sahip olduğu en önemli özelliklerden birisi de nesli tükenmekte olan caretta caretta deniz kaplumbağalarının yumurtlama bölgesinin bu plajda bulunmasıdır. Koruma altında olan bu türün yumurtlama dönemi turistler tarafında sıkça ziyaret edilmektedir. Bu nedenle gün içerisinde saat 19:00’dan sonra bu alan tamamen deniz kaplumbağalarının kullanımına bırakılmaktadır. Kaplumbağaların yumurtlama dönemi ile yavruların yumurtadan çıkıp denize ulaşmaları süreci ziyaret için özellikle tercih edilen dönemler arasındadır. Siz de bu doğal yaşamın mucizesine tanıklık etmek isterseniz tatilinizi özellikle bu dönemlere denk getirebilirsiniz.

2020 yılı ‘Patara’ yılı İlan Edildi! 

Her yıl kültürel değerlerimizi ve topraklarımızda bulunan zengin tarihi ön plana çıkarmak için farklı yerlerdeki tarihi yapılar seçilmektedir. 2018 Troya yılı ve 2019 Göbeklitepe yılı olarak belirlenmişti. Bu yıl ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, grubunun TBMM toplantısında 2020 yılını ‘Patara Yılı’ olarak ilan ettiklerini duyurdu. Bu sayede ülkemizde bulunan tarihi zenginliklerden birini daha dünyaya tanıtarak turizme katkı sağlamak amaçlanmaktadır. 

Patara Plajına Giriş Ücreti

Doğal güzeliğe sahip bu plajın korunması için görevli bekçiler bulunmaktadır. Bu nedenle plajı ziyaret etmek isteyen tatilciler kişi başı 7,5 TL gibi bir ücret ödeyerek plajın tadını doyasıya çıkarabilirler. Plajda dilediğiniz gibi güneşlenip denize girebilir isterseniz de sörf yapabilirsiniz. Plaja giriş yaptıktan sonra dilerseniz şezlong ve şemsiye de kiralayabilirsiniz. Bunların yanında plajın doğal yapısının korunabilmesi ve çevreye herhangi bir zarar gelmemesi için ateş yakmak, kamp yapmak ve belirtilen saatten sonra plajı kullanmak yasaktır. Diğer plajlar ile kıyaslandığında Patara, giriş ücreti açısından en uygun plajlar arasında yer almaktadır. 

Antik kentin giriş ücreti ise 2020 yılında 24 TL olarak belirlenmiştir. Yaz dönemi giriş saatleri 08:00-19:00 iken kış dönemi bu saatler 08:30-17:30 olarak değişmektedir. 

Antik kente girişler de müze kart da geçerlidir. Müzekartınız ile yılda 2 kere, Müzekart+ kartınız var ise yıl içinde istediğiniz kadar ziyaret gerçekleştirebilirsiniz. 

Patara Plajına Nasıl Gidilir?

Eğer tatil bölgesine havayolu ile ulaşım sağlayacaksanız Dalaman havaalanı ulaşım açısından çok daha kolay olacaktır. Buradan aracınız ile Fethiye-Finike yolunu takip ederek ulaşabilirisiniz. Fethiye, Kaş ve Kalkandan ise minibüsler aracılığı ile plaja rahatça ulaşım sağlayabilirsiniz.